25 Aralık 2017 Pazartesi

2018 yılında Türkiye Ekonomisini Neler Bekliyor-Yılmaz Parlar


2018 Doların Yılı Olacak
Cari Açığımız tehlikeli olmaya devam ediyor.

Büyük Kulüp Genç Girişimciler ve İş Hayatı komitesince 23 Aralık 2017 Cumartesi günü Büyük Kulüp salonunda düzenlenen, moderatörlüğü EGD -Ekonomi Gazeteciler Derneği Başkanı Celal Toprak’ın üstlendiği “2018 yılında Türkiye Ekonomisini Neler Bekliyor” konulu panelde, panelistler İSO Başkanı sanayici Erdal Bahçıvan ve Ekonomist yazar Mustafa Pamukoğlu 2018 yılının ekonomisini öngörüde bulundular.
 
Ekonomist yazar Mustafa Pamukoğlu “Cari Açığımız tehlikeli olmaya devam ediyor.- 2018 doların yılı olacak.”dedi. 
Yoğun katılımın olduğu, panelde EGD -Ekonomi Gazeteciler Derneği Başkanı Celal Toprak konuyla ilgili genel bir değerlendirmeyle, Türkiye büyüme rakamına paralel olarak, lisan bilmeyen girişimcilerin yabancı ülkelerde iş yapmalarını, Henüz yeni görüştüğü, sanayide ön plana çıkan  kentlerimizden Bursa’da bir firmanın başarılarını örnekleyen kısa bir girişden sonra Mustafa Pamukoğlu’na 2018 değerlendirmesi için sözü verdi.  

Pamukoğlu açıklanan bütçeyi tekrar rakamlarını açıklayarak;
Türkiye'nin 2018 yılı bütçe giderlerinin 762,8 milyar lira, bütçe gelirlerinin 696,8 milyar lira, vergi gelirlerinin 599,4 milyar lira, bütçe açığının ise 65,9 milyar lira olarak öngörüldünü hatırlatdı. 

Buna göre, Türkiye'nin 2018 yılı ekonomisi hesap kitap durumu şeklinde tabloyu çizdi. “Kısa vadeli borçlar 110 milyar dolar, cari açık 40 milyar dolar, bütçe açığı ( 67 milyar TL) 17 milyar dolar,Toplam döviz ihtiyacı 167 milyar dolar, uzun vadeli borçlardan vadesi gelecekde dikkate alındığında her yıl olduğu gibi 2018 yılında da 200 milyar dolar dövize ihtiyacımız olacak.” 

Pamukoğlu, Faizler inermi yoksa  çıkarmı?  Sorusundan  sunumunu açtı. “Döviz kurların aşrı dalgalanmasını önlemek için faizlerin artması gerekiyor. Merkez Bankası bu silahı yeterince kullanamadı. Öte yandan yüksek faiz reel sektör için ciddi bir maliyet ve nakit akışını bozan olumsuz bir durum. İç tasarrufları artırmak için mevduat faizlerin yüksek olması gerekiyor. Bankalar yüksek faizle topladıkları paraları zorunlu olarak yüksek faizle reel sektöre veriyor. Faiz 2018 de döviz kurları ile birlikde en çok konuşacağımız konuların başında geleceğini söyliyebiliriz.”

2018 de beklenen Dolar ne olur en meraklı sorusuna cevabı; Sürekli cari açık veren bir ekonomi yapımızın zarar ediyor demek olduğunu, bu zararın ancak dış kaynaklarla finanse edilebildiğini, dış borç ve sıcak para bizim ekonomimizin can damarı olduğunu, birikimli olarak milyarlarca dolar cari açık veren, ekonomimizin, dış kaynağa, dolara ihtiyaç duyduğunu, ABD’de faizlerin artması dolar endeksinin de artması demek olduğunu vurgulayan Pamukoğlu,“Dolar ne olur Türkiye’de en popüler soru, dolar ne olur sorusudur. Hayatımıza dolar oldukca sıkı biçimde girmiştir. Doların değerini kabaca ABD ve Türkiye enflasyon farkını dikkate alarak hesaplıyoruz. Bu gün zaten doların değerinin 4,3 TL olması gerekiyor. Öte yandan döviz kurların değerini etkileyecek o kadar faktör var ki bu gelişmelerin çoğunu 2018 de yaşıyacağız. Dolar falcılığı yapmadan şunu söyliyebiliriz. 2018 doların yılı olacak.”dedi.
Reel faizlerin artığını, dünyada dolaşan para azalacağını, gerek ABD gerekse AB de gevşek para politikasından vazgeçtiğini finansa erişimin kolay olamıyacağı görüşünü paylaştı.
Tüketime dayalı bir ekonomi, bu nedenle enflasyonu önlenemediğini, çekirdek enflasyon artığı, enflasyonun düşmediği, enflasyon düşmediği içinde faizlerin indirilemediğini, yüksek enflasyon nedeniyle faizleri düşürülmediğini, yüksek faizin enflasyonu beslediğini, ekonomide yeniden yapılanmanın ve yeni bir sistem yaratmanın, bununda üretmek, katma değer yaratmak olduğunu sözlerine ilave etdi.  
Pamukoğlu “Tüm veriler ve tahminlerimizi dikkate aldığımızda 2018 yılının çok zor bir yıl olacağını; tahminlerde olumsuz bir biçimde yanılmalarda bir ekonomik krizinde doğabileceğini öngörebiliriz. Ancak umutlu olmak bu toprakların çok büyük sorunları aştığını unutmamak lazım. Reel sektöre, Bankacılık sistemine, potansiyelimize, güveniyoruz. Kaygılardan iyimserliğe yelken açıyoruz.” şeklinde umutla sonuçlandırdı.
İSO Başkanı sanayici Erdal Bahçıvan tasarruf etmeyen ekonominin olduğunudu kabul ederek Türkiye ekonomisini son on onbeş yıl öncesinden kısa bir değerlendirmesini yaptı. Yaptığı ufuk turundan sonra gelinen noktanın küçümsenmiyecek farkda olduğunun altını çizdi. Pamukoğlu’nun yabancının turistin parasını almayı bilmeyen turizmimiz olduğu canlanmak için kısa vadede turizme kilitlenmek gerekli.”şeklindeki turizm gelirin, sanayinin can suyu olarak sanayi aktarıldığında, üretimin ekonomiyi şahlandıracağı tezini savundu. Üretim yapmak ve katma değerli ürünlerin ihracatıyla ekonomimizin istenilen seviyelere geleceğini belirten sunum yaptı. Çok yoğun sorularıda cevaplıyan panelistler. İyi niyetlerle. 2018 yılını geçirmemizi dilediler. 

yilmazparlar@yahoo.com  


20 Kasım 2017 Pazartesi

Ayşen Laçinel’e “İnsana ve Doğaya Saygı Ödülü”-Yılmaz Parlar

Ayşen Laçinel’e “İnsana ve Doğaya Saygı Ödülü”

Marka ve insan kaynakları alanlarında yönetim danışmanlığı yapan, eğitimler veren AL Danışmanlık Genel Müdürü Ayşen Laçinel’e, “İnsana ve Doğaya Saygı Ödülü’ verildi. 10 yıldır ‘insana saygı, dünyaya saygı’ mottosuyla çalışmalarına devam eden Ayşen Laçinel, “Sen Kimsin” ve “Liderlik Frekansı” kitaplarını yazdı.
Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD)’nin düzenlediği 9.Küresel Isınma Kurultayı, 17 Kasım 2017 tarihinde, İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy’de gerçekleşti. Bu yıl “Enerjini Depola, Geleceğini Kurtar'' temasının işlendiği kurultaya, gazeteciler, sivil toplum örgütleri ve iş dünyası yoğun ilgi gösterdi. Kurultayda, 9.Küresel Isınma Kurultayı ödülleri de sahiplerini buldu.

Bireylerin %60’ı, yeteneklerinin farkında değil

Konuşmasında bireylerin %60’nın yeteneklerinin farkında olmadığının altını çizen Ayşen Laçinel, kendini unutan bireylerin, yeteneklerini, gücünü ve katacağı farklılıkları unutabileceğini açıkladı. Her bireyin farkedilmesi, değer görmesi ve farkındalığın arttırılması gerektiğini anlatan Ayşen Laçinel, “Ne kadar gelişmiş teknikler ve sistemler kurulursa kurulsun, işi yönetecek olan, ihtiyaçlara ve hedeflere göre güncelleyecek olan insandır” dedi.

Ülkemizin önde gelen kurumlarına marka ve insan kaynakları danışmanlığı yaparken, eğitimler vererek kariyer koçluğu yapan Ayşen Laçinel, etkili bir iletişimin stratejik yol haritasına dair de şunları anlattı “Etkili bir iletişimin yol haritasını şu aşamalar oluşturur. Dinlemek; anlamak; farketmek; konu nedir; amaç nedir; iletişim planı nedir; kiminlesin (yaşı, tarzı, duygusu, değerleri nedir) ve anladığını farkettiğini sentezleyip görülmesi gerekeni karşı tarafa nasıl farkettireceksin” diye konuştu.

yilmazparlar@yahoo.com

16 Ağustos 2017 Çarşamba

Kuzey Kıbrıs'ta bir ada var, o ada da bizim adamız
KKTC Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Celal Toprak’ın yaptığı Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) Buluşmaları Kapsamında Clarion Hotel Golden Horn Hotelde 15 Ağustos 2017 Salı günü Ekonomi  Gazetecilerle Bir Araya Geldi.
Başkan Celal Toprak EGD Buluşmaları konsepti hakkında Bakan Fikri Ataoğlu ve Heyetine kısa bilgilendirme yaptıkdan sonra Bakanın sunumunu kısa tutarak soru-cevaplarla ilerlemenin daha verimli olacağını teklif ederek hiperaktif bir toplantı olmasını sağladı.
Akdeniz’in en önemli turizm destinasyonu olmasına rağmen, büyük bir turizm potansiyeline sahip Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, haketdiği turizmin istenilen seviyeye gelmesi için KKTC Turizm ve Çevre Bakan Fikri Ataoğlu yeni bir tanıtımla faaliyetlerini sürdürüyor. KKTC Turizm ve Çevre Bakan Fikri Ataoğlu ziyaret etdiği seyahat acentalarında Yunan ada reklamları gördüğünü Kuzey Kıbrıs'ta bir ada var, o ada da bizim adamız' şeklinde herhangi bir reklam görmediğini, KKTC diye bir ada olduğunu belirterek, bu adaya sahip çıkılması çağrısında bulundu.
KKTC Turizm Bakanlığınca, her yıl için yüzde elli oran artımaıy hedeflerken Bu sene 1,5 milyon turist öngörüleri var. Ağustos ayına kadar 800-900 bin kişiye geldiklerini hedefi yakalıyacaklarını söyledi.
Bakan Ataoğlu, yaptıkları faaliyetlerden sonra, Rumlarla karşı mücadele verdiklerini ciddi kavgalar yaşadıklarını açıkladı.
Dünya Sağlık Turizm Konseyi içerisindeki yerlerini alırken karşı karşıya kaldıklarını, sağlıkla siyaseti karıştırmamalarını ve kendilerinin de üye olmalarını böylelikle Kuzey Kıbrıs 54’üncü üye ülke, Güney Kıbrıs 55’inci üye ülke olduklarını, sayelerinde Dünya Sağlık Konseyi içerisinde yerlerini aldıklarını ifade etdi.
Basın mensupların sorularını cevaplıyarak ilerleyen toplantıda bir gazeteci arkadaşın sorusuna karşı, İzolasyon ve ambargoların kalkmasıyla ilgili KKTC’de yaşayanların yapacak hiçbir şeyi olmadığını, “Ambargoların kaldırılmasıyla ilgili yapmaya çalıştığımız herhangi bir hareket olursa, 300-400 bin nüfus dediğimiz nüfus, ana vatanın önünde bir takoz olarak durur. Ana vatanın önünde takoz olma niyetimiz yok. 300-400 bin nüfus ne isek bu şekilde devam edebiliriz. Yeter ki ana vatanın önünde takoz olmayalım” şeklinde cevapladı.
KKTC'nin Lefke bölgesinde 1913-1974 yılları arasında bakır madeni işleten Amerikan kuruluşu Kıbrıs Maden Şirketi'nin (CMC), 10 milyon ton tehlikeli atığı kontrolsüz şekilde çevreye döktüğü Sorumuz üzerine üniversitelerle birlikde yürüttükleri çalışmalar sonucunda zehirli atıkların gömülmesi kararına vardıkları cevabı alıyoruz.
Yabancıların ülkelerine gelip yatırım yapmasıyla ilgili olarak;  “Biz kendi kendimize yeteriz, yeter ki biz adamıza sahip çıkalım” açıklamalarında bulundu.
Doğu bölgesindeki Dipkarpaz’da iyileştirme çalışmaları olduğunu, bölgede farklı bir turizm konsepti uygulanacağını, bölgedeki yerel yönetim ve  STK’lar ile yaptıkları görüşmeler sonucunda gelen talepleri değerlendirdiklerini, köy tarzı turizm yatırımı olacağını dile getirdi.
Konaklama hakkında "Geceleme oranında yüzde 42'lik bir artış var. 2016 ile 2017'yi kıyasladığımızda yüzde 50'lik artış hedeflemiştik ve yüzde 50'lik artışa son sürat gidiyoruz. Yatak sayımız 22 bin civarında. Hava ve deniz yoluyla gelen yolcu sayısında yüzde 12'lik artış var. Kara yoluyla girişlerde yüzde 11,3 artış var. Konaklamada ocak ve temmuzdaki doluluk oranı bir önceki yıla göre yüzde 28 civarında artmış."
 Ataoğlu, şu anda sağlık turizminden pay almaya başladıklarını ama hedefledikleri noktada olmadıklarını dile getirdi.
Bakan Fikri Ataoğlu, İsrailli turistler ile ilgili, "Türkiye üzerinden o kadar uğraş vermiş olmamıza rağmen başaramadık. Rum kesiminden şu anda getiriyoruz. Çok mu rahatım. Değilim. Her zaman her yerde olduğu gibi Rumlarla bir gün karşı karşıya kalacağımın bilinci içerisindeyim." dedi. Ayrıca direkt uçuş olayında sıkıntı olduğunu, direkt uçuşların denendiğini ama çok büyük cezalarla karşı karşıya kalındığını söyledi.
Yatırım için alınan arazi ve lisanslar sorusuna  "Arazilerde herhangi bir iptal yapılmış değil. Eylül ayına kadar bir süre tanındı. Bu süre sonunda ilgili firmaların almış oldukları araziler, şartsız, herhangi bir hak talep etmeden iptal edilip bunlar ihale usulüyle yeniden yeni yatırımcılara açılacak. İsimleri deşifre etmeyelim, yatırım yapmalarını istiyorum. Ben kimsenin elinden arazinin alınmasını ve başka birine verilmesini istemiyorum. Tek bir isteğim var; alan arkadaşlarımız bu almış oldukları arazilere bir an önce yatırımlarını yapsınlar, yatak sayımızı artıralım. Bafra Bölgesi'nde önümüzdeki ay sonu veya en geç ondan sonraki aybaşında eğlence mekânlarının oluşturulması planlanıyor. Bafra Bölgesi'nde bu yatırımlar gerçekleştirildiği takdirde ciddi şekilde turist ve istihdam yaratılacak."dedi
Suyun adaya gelmesiniyle hayatı canlandırdığını, Rum kesimine ihtiyac duyduklarında su verebileceklerini söylediğini aktardı.
Toplantı hatıra fotografı çekilerek sonlandı.
yilmazparlar@yahoo.com

20 Şubat 2017 Pazartesi

Kraliçe Elizabeth’in Purcari’si ANFAŞ fuarda

Antalya Valisi Münir Karaloğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Antal Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, ANFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Sadık Badak 'ında hazır bulunduğu, ), ANFAŞ Expo Center'da, 24'üncüsü düzenlenen, Uluslararası Gıda ve İçecek İhtisas Fuarı (Food Product ANFAŞ Genel Müdürü Murat Özer’in ve ekibin olağanüstü gayretleri sayesinde gıda, tarım, değerlerimizin dışarıya açılması hedeflerine hızla giden ticaret platformu sunan organizasyondayirmibir farklı ülkeden alım heyetlerin bulunduğunu katılımcıların memnuniyetine şahit olduk.


Mevcut pazar paylarını artırmak, uluslararası alıcılara etkin bir şekilde tanıtmak, güçlü bağlantılar kurmak amaçlı fuar katılımcılardan, yerli ve yabancı farklı ülkelerden, binden fazla ürün markalardan gözümüze çarpan et, balık, alkollü içecek grubundan, birkaç stantdan söyleşi bilgileri aktaracağız.


“Purcari şarabı”  İngiltere Kraliçesi Elizabeth’in favori markası

Moldova'nın Ştefan Voda İlçesinde bulunan, Purcari Şarap Bölgesi'nde 1827'de kurulan ve ilk özel şaraphane olan, yıllar boyunca yüzün üzerinde madalya kazanan, “Purcari şarabı” Dünyanın en uzun süre tahtta oturan monarşi lideri İngiltere Kraliçesi Elizabeth’in favori markası olduğunu, Moldova Antalya fahri konsolosu Diyar İçkale Gültekin’den öğreniyoruz.


Diyar İçkale Gültekin “Moldovalı şarap imalathanelerinin ve bağların çoğu, Fransa'nın Bordo kentiyle aynı enlemde, güney ve orta Moldova'nın üzüm yetiştirme bölgelerinde bulunur. Purcari, Stefan Voda bölgesinde yer alır.  Her yıl bir milyon şişe şarap üretir.”
Chateau Vartely  Şarap Cabernet Sauvignon, Merlot, Pinot Noir, Chardonnay, Sauvignon Blanc, Traminer, Muscat Ottonel, Pinot Gris ve Riesling yılda yaklaşık 2,5 milyon şişe, kabaca yüzde 65 kırmızı ve 35 oranında beyaz şarap üretmekte olduğunu sözlerine ilave ediyor.

Ticari sorumuza; 2004 yılında şarap ihracatının yarıya yakınını Rusya’ya yapan Moldova, 2014 yılında Rusya’nın şaraplarına ihracat yasağı getirmesinin ardından yüzünü Rusya dışına ve batıya çevirdiği. Ülkenin en ünlü şaraplarından Purcari’nin yöneticisi Victor Bostan, Moldovalı şarap üreticileri olarak stratejik bir plan oluşturmak amacıyla üzüm ve bağcılık kuruluşu çatısı altında örgütlendikleri, Moldova şaraplarını daha başarılı hale getirmek için birlikte çalıştıkları, Purcari şarapları ihracatının yüzde 70’ini Avrupa Birliği ülkelerine yaptığı, ayrıca yüzde 100’ün üzerinde büyüdüğü, Asya pazarında Çin, Kore ve Japonya’ya ihracatını da artırdıgı, cevabı alıyouz


Moldavo’dan ithal edilen Tomaı Chateau Vartely hakkında Diba şarabcılık firması Barış Oktay Ermihan bizlere çok eski zamanlardan beri, Moldova’nın Gök-Oğuz (Gagauzia) bölgesindeki efsanevi Tomai Vadisi mükemmel şarapları ününden bahsediyor. “Tomai vadisinde üretilen efsanevi Tomai Şarapları 200’den fazla Uluslararası Şarap ödülü alan, koleksiyonu olan, dünyanın pek çok bölgesine şarap ihraç eden tesisine sahipdir. Tomai koleksiyonundaki şaraplar;Türkiye, Rusya, Ukranya, Kazakistan, Kırgızistan, Belarus, Romanya, Litvanya, Estonya, Polonya, Slovakya, Çek Cumhuriyeti, İsrail, Hollanda, Ghana, Amerika Birleşik Devletleri gibi dünyanın pek çok ülkesine ihraç edilmektedir.”  

DİBA Şarapçılık, Saugvignon White Semidry, Chardonnay White Semidry, Riesling White Semidry, Muscat White Semisweet, Cabernet Red Semisweet, Seperavi Red Semidry, Merlot Red Semidry, Pinot Franc Red SemisweetCabernet Red Sec,  Tomai Kupaj Red Sec, Pinot Noır Rose Sec şarabları turizm pazarlara hizmet vermekdedir.


Damak köfte Katar Yolunda;
Damak Köfte işletme Yöneticisi Murat İşözen, Damak köfte iç Pazar kadar dış pazardada pay almak hedefinde olduklarını Helal et olarak İslam ülkeler başta olmak üzere tüm Dünya pazarına açılacaklarını söyledi.


Firma hakkında bilgilenmek istediğimiz üzerine “1992 yılından beri Trakya’da faaliyetini sürdürmektedir. 2015 yılı mayıs ayında markayı satın aldık ve çalışmalarımıza başladık. Tek kalitede üretilen üretim, 4 kalite ve iki marka altında vermeye başladık. Yirmibir çeşit köfte üretmekteyiz. Yani herkese her keseye uygun mal bulabilirsiniz. Onun için -Damak köfte size yeter- diyoruz.

Buradaki amacımız Akdenizim incisi Antalya’da yeni bir Pazar yaratmak, Ayrıca bu fuarın Uluslar arası olma özelliği ile yurtdışında müşteri bulmak.
Bizim hedef ülkemiz Katar ve Dubai şu anda Katar’da iki büyük distribütörümüzle girişimlerimiz sürüyor. Muhtemelen mart ayı içinde ihracata başlıyacağız.” Şeklinde sözleri alıyoruz.


 Kılıç 6 yıldır ihracat şampiyonu

ince zengin olan, kalp ve damar hastalıkları, bağırsak sağlığınıgöz sağlığı başta olmak üzere pek çok hastalıkdan koruyan, bağışıklık sistemini güçlendiren, cildin yaşlanmasını geciktiren, saçların canlanmasını sağlıyan balık Ülkemizin üç tarafı denizle kaplanmasına rağmen yeterince besin olarak tüketiliyormu ? Sofralarda sadece mexe olarakmı yer alıyor işte Kılıçdeniz firması standı bu seferki durağımız oluyor

 Kılıç Akdeniz Bölgesi Müdürü Kadir Kökdal’dan ürünleri hakkında bilgiler alıyoruz.Türkiye’nin taze balık markası Kılıç olarak, ülkemizde bir ilki daha gerçekleştirip, “kaya levreği” ve “füme alabalık” çeşitlerini konserveleyerek balık tutkunlarının beğenisine sunduk.
 26 yıl önce 1990’da Salih Adası’nda, Kılıç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Orhan KILIÇ tarafından kurulan su ürünleri sektöründe, çevreye verdikleri önemle ve en son teknolojileri kullandıkları, tam entegre tesislerinde faaliyetlerine devam ettiklerini, Bodrum’dan başlayan ve çeyrek asıra yaklaşan Su Ürünleri Sektörü’nde, 1600 kattan fazla büyüdüklerini, Muğla’dan dünyanın 5 kıtasındaki 50’den fazla ülkeye yaptıkları100 milyon Dolar’ı aşan ihracatla 6 yıldır üst üste Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller Sektörü’nün ihracat şampiyonu olduklarını söylüyor.

yilmazparlar@yahoo.com




3 Şubat 2017 Cuma

Endüstri 4.0 ve LIGNA 2017 Ağaç işleme teknolojileri fuarı-Yılmaz Parlar

Endüstri 4.0 ve LIGNA 2017

LIGNA 2017 Ahşapdan bionerji üretiminin yeni gelişmeleri ve temel olarak Bilişim Teknolojileri ile Endüstriyi bir araya getirmeyi hedefliyen Endüstri 4.0 ile önemini katılımcı sayısını dahada artırdı. 

Ağaç işleme teknolojilerinde dünyanın lider fuarı durumunda olan İki yılda bir Hannover'de düzenlenen dünyanın önde gelen ağaç işleme teknolojileri fuarı LIGNA, uluslararası ağaç işleme sanayinin yetkinliğini ve yenilikçi ruhunu 22-26  Mayıs 2017 tarihleri arasında bir kez daha ortaya koymaya hazırlanıyor. 

120.000 metrekareden fazla sergi alanı olan 2015 de  % 40’ı yurtdışından olmak üzere 93.000’den fazla ziyaretçisi ve % 50’si yurtdışından 1.500’den fazla katılımcısı olan, LIGNA 2017 Ağaç İşleme Endüstrisi Fuarı Dış pazarını ihracatını artırmak isteyen Türk katılımcı firmalara açık

LIGNA 2017 fuar programı ve yenilikleri, 01 Şubat 2017 Çarşamba günü  Park Bosphorus Otelde  düzenlenen basın toplantısında açıklandı. 

Basın Toplantısına aynı zamanda moderatörlüğü üstlenen Hannover Fairs Turkey Fuarcılık Genel Müdürü Alexander Kühnel, Deutsche Messe Ag Global Satış ve Uluslararası Ticaret Fuarları Kıdemli Başkan Yardımcısı Alexander Wurst, VDMA Ağaç İşleme Makineleri Üreticileri Birliği Pazarlama Müdürü - Dominik Wolfschuetz, AIMSAD Genel Sekreteri Arif Onur Kaçak katıldı.

Sektördeki belirleyici tüm inovasyonların 10 salon ve Açık Alan’da sergileneceği  LIGNA 2017’nin odak konuları; Entegre Üretim – Endüstri 4.0 yolunda, Plastik ve Kompozitlerin İşlenmesi (PPC), Wood Industry Summit’de “Kaynaklar ve Teknolojiye Erişim

Fuar yenilikleri;Tüm katılımcılar yeni konu başlıkları etrafında yeniden gruplandırılıyor, Küçük şirketler, büyük firmaların sundukları imkanları genişletmek üzere konumlanıyor, Daha kolay oryantasyon ve ziyaretçiler için daha kısa yollar, Birbirine yakın konu başlıkları arasında daha güçlü tematik korelasyonlar, Masif Ağaç İşlemesi  Bıçkıhane Teknolojisi, Ahşap Esaslı Panel Üretimi Yüzey Teknolojisi, 
Yeni fuar kategorileri: Yüzey Teknolojisi , Makine Bileşenleri ve Otomasyon Teknolojisi 

Plastik ve Kompozitlerin İşlenmesi -LIGNA 2017 Odak Konuları; Yeni çıkan ağaç işleme makinelerinin ağaç dışında uygulama alanları nelerdir? 
Uygulama alanları; karavan ve tekne yapımı, plastik işleme/imalatı, araç kişiselleştirme, gemi uçak iç yüzey işlemleri, kompozit endüstrisi, izolasyon malzemelerinin işlenmesi, inşaat malzemelerinin ve dış cephe kaplamalarının işlenmesi, Plastik ve kompozitlerin işlenmesiyle ilgili seçenekleri ortaya koyan makine gösterimleri ve ürün numuneleri   

ilk olarak 2011 yılında Hannover Fuarı'nda kullanılan Endüstri 4.0 terimi LIGNA 2017’de Bu yeni sanayi devrimine doğru yürüyüşü hızlandırıyır.


Bu yıl Mayıs ayında beş gün boyunca Hannover’de düzenlenecek olan fuar geleceğin Endüstri 4.0 dünyasında başarıya ulaşmak için ahşap endüstrisinin sahip olması gereken tüm teknolojileri kapsıyor. Bilişim gibi modern bilgi ve iletişim teknolojileri imalat sektöründe verimliliği, kalite ve esnekliği artırmak için sistemlere entegre edilen Endüstri 4.0  düşük maliyetli, az yer kaplayan, az enerji harcayan, az ısı üreten, ancak bir o kadar da yüksek güvenilirlikte çalışan donanımlar ve bu donanımları çalıştıracak işletim ve yazılım sistemlerinin kaynak ve bellek kullanımı açısından tutumlu olması hedefidir.
  
Basın toplantısında konuşmacılar “LIGNA'da Almanya’nın yanı sıra İtalya, Avusturya, Çin, Tayvan, İsveç, Türkiye, ABD ve İsviçre ilk 10’da yer alan katılımcı ülkeler arasında yer alıyorlar. Bunun yanında, Türkiye, Çin, İtalya ve ABD katılım metrekarelerini büyüttüler. Toplam 122.000 metrekareden fazla bir alanı kapsayan fuarda, sektördeki tüm süreç ve ürün yenilikleri sergilenecek. 
26. salondaki "Wood-Based Panel Production” (Ahşap esaslı panel üretimi) ve “Energy from Wood” (Ahşaptan Enerji) sergi alanları ile 25. salondaki “Sawmill Technology” (Kereste Tesisi Teknolojisi) sergi alanı, global pazar liderlerinin desteği ve hem eski katılımcıların hem de yenilerinin fuara katılımıyla,  bu sene tamamen doldu.
“Forestry Technology” (Ormancılık Teknolojileri) sergi alanı ise EXPO kanopi bölümündeki pavilyonlarda ve açıkhava bölümünde yer alacak. Bu açıkhava sergi alanları, ahşap değer zinciriyle ilişkili çeşitli konuların daha iyi bir şekilde sergilenmesini olanaklı kılacak. Her bir "cadde"nin  farklı temaları, aktivite alanını ve Wood Industry Summit'i ağırlayacağı açık hava sergi alanında yer alacak olan “Forestry Technology”i ile LIGNA ormancılık teknolojilerini de fuarın merkezine almış olacak. Katılımcılar bu yıl, ağaç işleme endüstrisinde değer yaratan ağların yanı sıra akıllı ve ağ tabanlı üretim sistemleri  çerçevesinde büyük yenilikler de sunuyorlar “şekkinde özet bilgiler verdiler.  

yilmazparlar@yahoo.com

 yilmazparlar@yahoo.com