2026 Ekonomi Vizyonu: “Denge Sinyalleri Güçleniyor
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Kasım 2025 Meclis Toplantısı’nda yaptığı değerlendirmelerde, Türk lirasının değer kaybının fiyatlar üzerindeki etkisinin zayıfladığına yönelik TCMB tespitinin, ekonomi yönetiminin kararlı adımlarının bir sonucu olduğunu belirterek, “Bu durum kur-enflasyon ilişkisinde bozulan dengenin yeniden tesis edildiğine işaret ediyor” dedi.
TL’deki değer kaybının etkisinin sınırlanması, kur geçişkenliğinin düştüğünü gösteriyor
Avdagiç, Merkez Bankası’nın son dönemde öne çıkardığı “kurun enflasyon üzerindeki baskısının zayıfladığı” görüşünü önemsediklerini belirterek şunları söyledi:
“Bu tablo, döviz kuru ile enflasyon arasındaki uzun süredir bozulmuş korelasyonun yeniden rayına oturduğuna dair önemli bir işaret niteliğinde. 2026’ya adım atarken fiyat istikrarı açısından umut veren bir gelişme.”
Yeni ticaret düzeni Türkiye’ye stratejik fırsatlar sunuyor
Küresel ekonomide çok kutuplu ticaret yapısının belirginleştiğini vurgulayan Avdagiç, lojistik hatlardan enerji koridorlarına kadar geniş bir alanda Türkiye'nin avantaj yakaladığını söyledi:
“Türkiye, yeniden şekillenen tedarik zincirleri ve ticaret yollarında aktif bir güç haline geliyor. 2026’ya hazırlanırken bu tablo ülkemiz açısından stratejik fırsatlar yaratıyor.”
2026 enflasyon hedefi üçlü sağlam sütunun başarısıyla gerçekleşecek
İTO Başkanı, 2026 hedeflerine değinirken yüzde 16’lık enflasyon hedefinin üç temel unsurla mümkün olacağını dile getirdi:
TCMB’nin kararlı para politikası adımları
Maliye politikasının etkili katkısı
Özel sektörün rasyonel ve pozitif fiyatlama davranışı
Avdagiç, “Bu üç sacayağı uyum içinde çalıştığı takdirde hedefe ulaşılacaktır” dedi.
Hizmet enflasyonu hâlâ yüksek, ancak yavaşlama dikkat çekiyor
Eylül ve Ekim aylarında yaşanan enflasyon yavaşlamasının temel nedeninin kuraklık ve tarımsal don nedeniyle yükselen gıda maliyetleri olduğunu belirten Avdagiç, hizmet fiyatlarındaki artışın ise mal gruplarının altında kalarak olumlu bir sinyal verdiğini ifade etti.
Vergi ve harç artışının hedef enflasyona göre makul tutulması önemli bir adımdır
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, 2026 yılında vergi ve harç artışlarının yeniden değerleme oranı yerine hedef enflasyona yakın seviyede düzenleneceği mesajını değerli bulduklarını dile getiren Avdagiç, bu adımın özel sektöre de örnek oluşturacağını vurguladı.
Zayıf dış talebe rağmen ihracatta artış sürüyor
Avdagiç, ihracattaki toparlanmanın üç temel sebebi olduğunu belirtti:
Türk şirketlerinin dayanıklı ve esnek yapısı
Yeni pazar koşullarına hızlı uyum sağlayabilmesi
Özel sektörün güçlü motivasyonu ve hükümet destekleri
Cari açıkta son dönemdeki artışa rağmen, GSYH’ye oran açısından kırılganlığın belirgin şekilde azaldığını belirtti.
Şirketler için “5 Proaktif Strateji” Uyarısı
Avdagiç, yeni küresel ekonomik düzenin firmalardan daha öngörülü adımlar atmasını zorunlu kıldığını belirterek 5 başlık sıraladı:
Risk okuryazarlığı ve izleme sistemleri
Çeşitlendirme ve yerelleştirme stratejisi (nearshoring – friendshoring)
Dijital ve operasyonel dayanıklılık altyapısı oluşturma
Hızlı tepki, senaryo planlama ve adaptasyon kabiliyeti
Güçlü liderlik ve sürdürülebilir yatırım yaklaşımı
Bu dönem KOBİ’ler için aynı zamanda bir sıçrama imkânı Dengelenme sürecinde KOBİ’lere de mesaj veren Avdagiç, işletmelerin:
"Krize Radikal Çözüm; Ümit Özdağ'ın Zafer Ekonomi Modeli Türkiye'yi Yeniden İhracat Devi Yapacak"
"Dış Ticaret Açığı Kemirgen Değil, Üretim Ekosistemi Kurulacak; Modelin 7 Temel Prensibi"
Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Eskişehir’de gerçekleştirdiği saha ziyaretinde kentin ekonomik durumuna ilişkin çarpıcı gözlemler yaptı. Hamamyolu ve Gökmeydan pazarlarında esnafla bir araya gelen Özdağ, Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik sıkışmışlığın somut örneklerini Eskişehir’in kalbinde gördü. Türkiye'yi derinden saran ekonomik buhranın çarpıcı tablosunu gözler önüne serdi.
Pazardaki her bir tezgah, vatandaşın cebindeki eriyen alım gücünün ve esnafın içine düştüğü çaresizliğin canlı tanığı oldu.
Eskişehir’deki ekonomik tabloyu değerlendiren Özdağ, çözümün Zafer Partisi’nin hazırladığı ekonomi programında bulunduğunu vurguladı.
Partinin resmi ekonomi dokümanları ve kamuoyuna duyurulan çalışmalarıyla uyumlu olan Zafer Ekonomisi Modeli, Türkiye’nin üretim yapısına, dış ticaret dengesine, tarımsal verimliliğine ve teknolojik dönüşümüne odaklanan kapsamlı bir strateji sunuyor.
Bu nedenle Eskişehir’deki saha bulguları, modelin öngördüğü sorun alanlarını birebir doğruluyor. Özellikle yerli üretimin güçlendirilmesi, tarımda maliyetlerin düşürülmesi, liyakatli ekonomik yönetim ve teknoloji odaklı kalkınma gibi başlıklar, hem partinin resmi ekonomi programında hem de sahada karşılaşılan sorunların çözümünde öne çıkıyor.
Pazarlarda Derin Krizin Ayak Sesleri
Esnaf, yüksek maliyetler ve daralan alım gücü nedeniyle satış yapamadığını ifade etti.
Tezgahtaki Çığlık,
Bir pazarcı, yaşadığı tabloyu şu sözlerle özetledi: “Başkanım, mandalinayı 22 liraya alıyoruz. 20 liraya satıyoruz. Satmazsak çürüyor.”
Başka bir esnaf ise borç yükünü şöyle anlattı: “Bu pazarda bir milyon borcu olmayan esnaf yok. Kimse kâr etmiyor, sadece ayakta kalmaya çalışıyoruz.”
Vatandaşın ise birkaç kilo ürün yerine artık “taneyle” alışveriş yaptığı gözlemlendi.
https://www.youtube.com/watch?v=ZQfGyyIit04
Nitelikli İşgücü Pazarda Tezgâh Açıyor
Liyakatin Çöküşü, Pazardaki Doktorlar ve Mühendisler.
Eskişehir’in en dikkat çeken sorunlarından biri de istihdamın niteliği. Bir pazarcının ifadeleri durumun vahametini ortaya koydu: “Bu pazarda 20 doktora mezunu, 10 öğretmen tezgâh açıyor. İnsanlar mesleklerinden umudu kesmiş durumda.”
Bu tablo, Türkiye’nin hem beyin gücü kaybını hem de gelir adaletsizliğini gözler önüne seriyor.
Prof. Dr. Ümit Özdağ ,"2025 zor geçti ama 2026 çok daha ağır olacak" uyarısında bulundu. . Çözümümüz belli; üretime, liyakate ve milli ekonomiye dayalı Zafer Ekonomi Modeli. Milletimiz bizi dikkatle izlemeye devam etsin" dedi.
Sahanın, Halkın Lideri Prof. Dr. Ümit Özdağ, sadece rakamlarla değil, halkın içine girerek, onların derdini hâl diliyle anlayan bir lider portresi çizdi. Ekonomik krizin teorisini değil, pratikteki yıkıcı sonuçlarını tezgah başında ortaya koyması, onu diğer siyasetçilerden ayıran en önemli özellik olarak öne çıkıyor.
Zafer Ekonomi Modeli Tüm bu çöküş tablosu karşısında Özdağ, çaresizlik değil, çözüm vaat ediyor. "İktidarın bu krizi aşmak için bir çabası yok. Oysa bizim Zafer Ekonomi Modelimiz var. Üretimi, istihdamı ve milli kalkınmayı hedefleyen bu modele kulak verin" çağrısı yaptı.
Öngörülü Lider Ekonomik krizin henüz derinleşmeden önceki erken uyarılarını, somut ve uygulanabilir ekonomi modeliyle taçlandıran Prof. Dr. Ümit Özdağ, sadece siyasetçi kimliğiyle değil, bir iktisatçı olarak da sahada olmasıyla, Türk siyasetinde nadir görülen öngörülü ve çözüm odaklı bir lider portresi çiziyor.
Zafer Ekonomisi Modeli,
Haberde, daha önce aktardığımız Zafer Ekonomisi haberlerine ek olarak, partinin resmi kaynaklarında da bu analizde yer alan stratejilerin büyük bir kısmı doğrulanıyor.
"Krize Radikal Çözüm: Ümit Özdağ'ın Zafer Ekonomi Modeli Türkiye'yi Yeniden İhracat Devi Yapacak"
"Dış Ticaret Açığı Kemirgen Değil, Üretim Ekosistemi Kurulacak, İşte Modelin 7 Temel Prensibi"
Zafer Partisi’nin resmi sitesinde;“Ekonomik Modelimiz, Sıcak Para Esasına Değil, Sürdürülebilir Üretime Dayalıdır”
Zafer Partisi’nin yayınladığı ekonomi modeli dokümanlarında “sıcak para yerine sürdürülebilir üretime dayalı büyüme”, “planlı kalkınma”, “yerli yüksek katma değerli üretim” ve “liyakat esaslı kamusal kaynak kullanımı” gibi başlıklar öne çıkıyor.
Zafer Ekonomisi’nin kamuoyuna sunulan bir vizyon olmanın ötesinde, partinin stratejik bir planı olduğunu gösteriyor.
Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ'ın Eskişehir'de esnafla diyaloğunda dikkat çektiği "Zafer Ekonomi Modeli"nin detayları, Türkiye'nin kronikleşen ekonomik sorunlarına köklü çözüm önerileri sunuyor. Model, "üretim odaklı kalkınma", "liyakat" ve "teknolojik dönüşüm" ekseninde şekilleniyor.
Bizim Analizimize Göre; Partinin Ekonomi Modelin 7 Temel Prensibi
Modelin 7 Temel Prensibi olarak izlemlerimiz;
Dış Ticaret Açığı Stratejisi, "Kemirgen Değil, Üretim Ekosistemi"
Mevcut durum: Cari açığın en büyük kalemleri (enerji, altın, ara malı) kontrol altına alınacak.
Enerjide dışa bağımlılığı azaltmak için nükleer ve yenilenebilir enerji yatırımları hızlandırılacak.
Hedef: 5 yıl içinde enerji ithalatının yüzde 40 azaltılması.
Yerli Üretim Hamlesi: "Yüksek Katma Değerli Ürünler"
KOBİ'lerin Ar-Ge ve inovasyon kapasiteleri güçlendirilecek.
Savunma sanayii, yazılım, ilaç ve ileri teknoloji sektörlerinde yerli üretim teşvik edilecek.
Yabancı sermayenin talanına izin verilmeyecek; doğal kaynaklar milli çıkarlar doğrultusunda işlenecek.
Tarımda Milli Dönüşüm, "Tohumdan Sofraya Güvenlik"
Meslek liseleri ve teknik üniversiteler, sektör ihtiyaçlarına göre yeniden yapılandırılacak.
Mühendislik ve teknik bölümlerde okuyan öğrencilere burs ve staj imkânları artırılacak.
. Sosyal Adalet, "Gelir Dağılımında Denge"
Asgari ücret, insan onuruna yaraşır seviyeye çekilecek.
Emekliler ve dar gelirliler için vergi indirimleri ve sosyal yardımlar artırılacak.
Konut edindirme programlarıyla gençlerin mülk sahibi olması kolaylaştırılacak.
Zafer Ekonomi Modeli, mevcut iktidarın "inşaat ve tüketim" odaklı politikalarının aksine, "üretim ve katma değer" odaklı yapısıyla dikkat çekiyor. Model, küresel rekabette Türkiye'yi Orta Gelir Tuzağı'ndan çıkararak, yüksek teknolojili ürünler ihraç eden bir ülke konumuna getirmeyi hedefliyor.
Vizyoner Lider
Prof. Dr. Ümit Özdağ, sadece ekonomik krize işaret etmekle kalmıyor, somut ve uygulanabilir bir yol haritası sunuyor. Onun liderliğindeki Zafer Partisi, Türkiye'yi "borç batağından" kurtaracak, üreten ve kendi kendine yeten bir ülke haline getirecek bir vizyon ortaya koyuyor. Bu model, Özdağ'ın sadece bir siyasetçi değil, aynı zamanda bir akademisyen ve stratejist olduğunu da gözler önüne seriyor.
DUTTİP, Ramazan’ın Manevi İkliminde Birlik ve Beraberliği Pekiştirdi
Ahmet Ortatepe’nin Liderliğinde Türk Dünyası Bir Araya Geldi
Türk Ticaret ve Kültür Derneği’nden Anlamlı Organizasyon, Kızılelma Yolunda, 500 Davetli ile İftar Sofrasında Buluştu.
DUTTİP Dünya Ticaret ve Kültür Derneği, Ramazan-ı Şerif’in rahmet ve mağfiret ikliminde birlik ve beraberlik ruhunu pekiştirmek amacıyla İstanbul İBB 1453 Çırpıcı Sosyal Tesislerde 22 Mart 2025 Cumartesi günü geniş katılımlı bir iftar programı düzenledi.
Dünya Türk Ticaret Platformu Başkanı ve DUTTİP Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ahmet Ortatepe’nin öncülüğünde gerçekleşen organizasyona, gönül coğrafyasının büyükelçileri, başkonsolosları, siyasi ve iş dünyasının önde gelen isimleri, 30’un üzerinde sivil toplum kuruluşu temsilcisi ve toplamda 500 davetli katıldı.
Kızılelma İdeali ile Bir Araya Gelen Türk Dünyası
Büyük medeniyetimizin taşıyıcı gücü olan Kızılelma idealinden ilham alarak kurulan bu iftar sofrasında, dostluk ve kardeşlik bağları güçlendirilirken, kültürel, siyasi ve ekonomik alanlarda ortak hedefler belirlendi.
Ahmet Ortatepe, yaptığı konuşmada, “Bu mübarek ayın feyzini hep birlikte paylaşırken, aynı zamanda Türk Dünyası’nın geleceği için adımlar atıyoruz. Gönül soframızda, manevi atmosferin huzurunu yaşarken, kardeşlik bilinciyle el ele vererek, daha güçlü bir gelecek inşa etme kararlılığımızı pekiştiriyoruz” dedi.
Türk Dünyası’nın Önde Gelen İsimleri Bir Arada
İftar programına katılan isimler arasında AKP Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı Halil Korkmaz, İstanbul Valiliği İdare ve Denetim Müdürü Osman Avcı, MHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı İsmail Aksöz, Özbekistan İstanbul Başkonsolosu Şerzod Abdunazarov, KKTC İstanbul Konsolosu Ülkü Alemdar, eski MHP Milletvekilleri İhsan Barutçu ve Ahmet Çakar gibi siyasi ve diplomatik isimler yer aldı. Ayrıca, Prof. Dr. Mualla Uydu Yücel, Umay Ana Derneği Başkanı, Süleyman Ecevit Şanlı, Türk Amerikan İş Adamları Derneği Başkanı, ve Fatih Yılmaz, Perpa Kat Malikleri İşadamları Derneği Başkanı gibi iş dünyasının önemli temsilcileri de programa katılarak, Türk Dünyası’nın ekonomik ve kültürel iş birliğine destek verdi.
Ahmet Ortatepe’nin Liderliğinde Türk Ticaretinin Yükselişi
DUTTİP Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ahmet Ortatepe, 2021 yılından bu yana yürüttüğü çalışmalarla Türk Dünyası’nın ekonomik ve ticari alanda güçlenmesine büyük katkı sağlıyor.
Ortatepe’nin liderliğinde, yurt içi ve yurt dışı iş insanlarıyla ikili görüşmeler gerçekleştirilirken, milli savunma sanayimizin gelişimine yönelik sektör bazlı eğitim çalışmaları yapıldı. Ayrıca, Türk iş insanlarının bilinçlendirilmesi, Ar-Ge ve katma değerli ürünlerle küresel pazarlarda rekabet gücü yüksek markaların oluşturulmasına destek verildi.
Türk Yüzyılı’na Doğru Adımlar
Ahmet Ortatepe, iftar programında yaptığı konuşmada, “Türk ve Türkiye Yüzyılı’nda ülkemizin her alanda hak ettiği noktaya erişmesi için çalışmalar yapmak, ülkemize ve milletimize olan borcumuzdur.
Kurulmaya çalışılan yeni dünya düzeninde, ülkemizin hak ettiği konumda olması için ekonomik ve ticari çalışmalarımıza ara vermeden devam edeceğiz” dedi. Ortatepe, Türk Dünyası’ndan küresel markaların oluşmasına yönelik çalışmaların önümüzdeki dönemde daha da hız kazanacağını belirtti.
DUTTİP Dünya Ticaret ve Kültür Derneği’nin düzenlediği bu anlamlı iftar programı, Türk Dünyası’nın birlik ve beraberliğini pekiştirirken, Ahmet Ortatepe’nin liderliğinde ekonomik ve kültürel iş birliğinin ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Türk Yüzyılı’na doğru emin adımlarla ilerleyen Türkiye, DUTTİP’in çalışmalarıyla küresel arenada daha da güçleniyor.
Ahmet Ortatepe’nin vizyoner liderliği ve DUTTİP’in Türk Dünyası’na yönelik çalışmaları, katılımcılar tarafından büyük takdir topladı.
Programda bir araya gelen isimler, Ortatepe’nin Türk ticaretini küresel arenada daha da ileriye taşıma hedefini desteklediklerini belirterek, bu tür organizasyonların devam etmesi temennisinde bulundu.
Türk Mobilya Sektörü IIFF 2025 Fuarı ile Global Arena Gücünü Gösteriyor
Türk Mobilya Sektörünün Yükselişi
Mobilya Dernekleri Federasyonları (MOSFED), 21-25 Ocak 2025 tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi ile İstanbul Fuar Merkezi'nde eş zamanlı olarak düzenlenecek Uluslararası İstanbul Mobilya Fuarı (IIFF) için basın toplantısı düzenlendi.
15 Ocak 2025 Çarşamba günü Taksim Sofitel Hotel'de yapılan toplantıya MOSFED Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Güleç ve yönetim kurulu üyeleri katıldı. Ahmet Güleç, yaptığı kapsamlı konuşmada fuarın sektöre sunduğu fırsatları, 2025 hedeflerini ve Türk mobilya sektörünün küresel başarı öyküsünü basın mensuplarıyla paylaştı.
MOSFED Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Güleç “Türk mobilya sektörü son yıllarda büyük başarılar elde etti. Türkiye ekonomisine ciddi katkı sunuyoruz. hacmimiz kırk milyar doları aştı."açıklamalarda bulundu.
Güleç, Türkiye'nin mobilya sektöründeki varlığının sadece oturma gruplarında olmadığını, tüm yaşam kalitesine hitap eden geniş bir üretim aralığına sahip olduğunu vurguladı. Ayrıca, "Bu başarı tesadüf değil; Güçlü bir iş birliği içinde hareket ediyoruz ve Türkiye'nin en büyük şehri İstanbul'da 15 dernek olarak birlikte hareket ediyoruz" dedi.
IIFF, 2025 yılında 100'den fazla yerli ve yabancı katılabileceği yer alabileceği bir platform olacak.
Fuar, hem yerli hem de uluslararası iş insanları için yeni iş fırsatları sunacak.
Sektör, ihracat açısından çift rakamlı büyümeyi hedefliyor.
Türk Mobilyasının Küresel Başarısı
Güleç, Türkiye’nin mobilya sektöründeki işleyişini şu şekilde ifade etti:
Küresel Pazar Payı Artışı, Son on yılda Türkiye'nin mobilya ihracatındaki payının binde 3'ten %2,1 çıktığını belirtti.
İhracatta Yüksek Performans, 213 ülkede ihracat yapan büyümenin yıllık 4 milyarlık dış ticaret bolluğunu önerdiğini ve 40 milyarlık toplam ticaret hacmini aştığını vurguladı.
Yerel ve Küresel İş Birliği, Türkiye'nin mobilya üretimi İtalya, Çin ve ABD gibi ülkelerle rekabet ederek tüm yaşam alanlarını kapsayan geniş bir ürün yelpazesi genişletildi.
IIFF 2025, Küresel Ticaretin Merkezi
MOSFED'in Eylül ayında gerçekleşecek IIFF 2025, mobilya sektörünün potansiyelini uluslararası arenada daha iyi tedavi taşıma hedefiyle düzenleniyor:
Katılımcı ve Alan Büyüklüğü, 1.000 firma ve 3.000 marka, 250.000 metrekarelik alanda sergileyecek.
Küresel İlgi, ABD, Almanya, İngiltere, İtalya ve Çin gibi türlerin gelen fuarların uluslararası düzeydeki kapsamı artırılıyor.
Dijitalleşme ve Teknoloji Kullanımı, Fuarda, altyapı dijital altyapı sayesinde standları ve ürünleri online olarak da inceleyebilecektir.
Sektörün Geleceği, Akıllı ve Sürdürülebilir Mobilyalar
Güleç, Türk mobilya sektörünün teknolojiye dayalı ve sürdürülebilir üretim anlayışını benimsediğini ifade etti.
Akıllı Mobilya Çözümleri, Yeni nesil tasarım, estetik ve birleştiriyor.
Geri Dönüşüm Odakli Üretim, Çevre dostu üretim teknikleriyle yanıt veriliyor.
Marka Gücü, Türk mobilya markalarının dünyanın dört bir yanında hızla büyüyen mağazaları, Türkiye'yi mobilya üretim ve tasarımında bir merkez haline getiriyor.
Türk Mobilya Sektörünün Misyonu
Ahmet Güleç, "Başarı ancak birlikte başarılı olmak mümkün olur. Sektörümüz; üretici, tedarikçi ve girişimcilerden oluşan güçlü bir iş birliği ile bu başarıya ulaştı" dedi. Güleç, ayrıca Türk mobilya sektörünün küresel platformlarda tanıtımını artırmak için tüm katılımcıların payının önemli olduğunu belirtti.
Bu fuarda, Türk küresel mobilya sektörünün pazardaki ömrü ve yeni iş olanakları yaratmak adına önemli bir adım olarak görülüyor.
Kadın Girişimcileri Destekleme Zirvesi’nin 7.’si Elite World Taksim Hotelde Gerçekleşti
Başkanlığını Celal Toprak’ın yaptığı Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği (YAPDER) tarafından düzenlenen 7. yılında Kadın Girişimcileri Destekleme Zirvesi, köklü, cesur çözümler ve ilham verici hikayelerin bir araya geldiği benzersiz bir platform oldu.
Zirve, kadın girişimcilerin potansiyelini ortaya çıkarmayı, toplumsal cinsiyet eşitliğine katkı sağlama amacını güttü.
Etkinlik, alanda uzman kişiler ve başarılı girişimcilerin deneyimlerini paylaşmalarıyla ilham vererek, iş dünyasında kadınların yerini güçlendirmeyi hedefledi.
7.’si gerçekleştirilen Kadın Girişimcileri Destekleme Zirvesi, 9 Ocak 2025 Perşembe günü Elite World Taksim Hotel’de büyük bir katılımla tamamlandı.
Zirve, kadın hareketinde güvenilirlik, sürdürülebilirlik ve sanat temalarını odağına alarak, Türkiye’nin dört bir yanından gelen kadın girişimcileri ve üreticileri bir araya getirdi.
Kadın Girişimcileri Destekleme Zirvesi, toplumsal büyümenin öncüsü olarak, kadınların ekonomik paylarını artırmalarını sağladı ve onların gelecekte özgür kalmalarını teşvik etti.
Zirvenin Açılışı ve Konuşmacılar
Kadınların girişimcilik alanında daha fazla görünürlük kazanmaya ve ödüllendirilmeye zemin hazırlayan, Zirve, YAPDER Başkanı Celal Toprak ve Kadın Girişimcileri Destekleme Zirvesi Başkanı Senur Akın Biçer’in açılış konuşmalarıyla başladı. Celal Toprak, kadın girişimciliğinin ülke ve dünya için önemine değinerek, zirvenin kadınların başarılarına katkı sağlama misyonuna vurgu yaptı.
YAPDER Başkanı Celal Toprak, kadınların toplumsal gelişimdeki kilit rolüne vurgu yaparak şu ifadeleri kullandı:
"Kadın girişimcilerin kolektif emeği, ülkemizi ve dünyayı farklılaştıracak. Bu zirve, deprem bölgesindeki kadın üreticilerin çalışmalarına da ışık tutuyor. Güvenilir ürün platformu ile kadınlarımızın üretimle olan bağını güçlendirmek için çalışıyoruz."
Senur Akın Biçer ise kadınların güvenilirlik hissiyle daha üretken hale geldiklerini belirterek, girişimcilikte sanatı ve sosyal etkiyi birleştirmenin önemini dile getirdi.
Zirve Başkanı Senur Akın Biçer kadın erkek eşitliği ve sanatın toplum üzerindeki etkisine dikkat çekti:
"Kadınlar kendilerini güvende hissettiklerinde daha üretken oluyor ve bulundukları alanları zenginleştiriyor. Sanat, hayatı anlamlandıran bir araç ve kadınların ekonomik alandaki başarıları toplumun ilerlemesine büyük katkı sağlıyor."
Bu zirve, kadın girişimcilerin güçlenmesi ve iş dünyasında daha fazla yer alması için bir platform oluşturarak, hem ilham kaynağı oldu hem de önemli iş bağlantıları sağladı.
Zirve, panel tartışmaları, networking fırsatları ile dolu bir program sundu.
Üç Panelde, Kadın Girişimciliği Ele Alındı
Zirvede düzenlenen üç panel, kadın girişimciliğini farklı açılardan ele aldı: Alanında uzman konuşmacıların ve başarılı girişimcilerin bir araya gelmesiyle katılımcılara eşsiz bir deneyim sunan birinci oturum;
Moderatör: İstanbul Akvaryum Kompleksi Yönetim Kurulu Üyesi Dilek Çapanoğlu.
Panelistler: İş Bankası Tarım Bankacılığı Birim Müdürü Çiğdem Çakmak Yurdagel, Alyalina Kozmetik Yönetim Kurulu Başkanı Nazan Eke, Kagidem Genel Koordinatörü Nihal Sabak.
Farklı sektörlerden gelen kadınların hikayeleri, zorlukları aşma yolları ve başarıları, katılımcılara motivasyon sağlarken, her bir konuşma, kadınların girişimcilik ekosistemindeki yerlerini pekiştirmek için sağladıkları katkıları ve potansiyeli gözler önüne serdi.
Sadece bir organizasyon değil, aynı zamanda bir hareket olan. Kadın Girişimcileri Destekleme Zirvesinin ikinci oturumu;
“İlmek İlmek Dokunan Hikayeler”
Moderatör: Ünlü dokuma sanatçısı Fırat Neziroğlu
Panelistler: Kültür Bakanlığı Tamzara Dokuma Sanatçısı Hatice Çağçağ, Ekodoku Kooperatif Kurucu Ortağı ve Başkanı Esra Üzel Yüncüler, Dokumacı Nevruz Köyü Kadınlarından Ayşenur Can.
Kadınların iş dünyasında daha görünür hale gelmesi ve fikir alışverişi yapması açısından son derece önemli olan, bu zirvenin üçüncü oturumu
“Tarladan Finansa Kadının Gücü”
Moderatör: Uyumsoft Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Önder
Panelistler: Hepsiburada Sürdürülebilirlik ve Sosyal Etki Yöneticisi Mana Posacı, Pasha Yatırım Genel Müdür Vekili Hale Yıldırım, Arya Kadın Yatırım Platformu Kurucu Ortağı Münteha Adalı.
Sanat ve Girişimcilik El Ele
Bu yılın temalarından biri olan sanat, etkinlik boyunca öne çıktı. Panel ve sergilerde, kadın girişimcilerin üretimlerini sanatsal bir perspektifle nasıl dönüştürdükleri paylaşıldı.
Deprem Bölgesi Kadın Kooperatiflerine Destek
Zirvede ayrıca, deprem bölgesinde faaliyet gösteren kadın kooperatiflerinin çalışmalarına da dikkat çekildi. Katılımcılar, bölgedeki üretim faaliyetlerini tanıtmak ve desteklemek amacıyla kurulan stantları ziyaret etme fırsatı buldu.
Kadın girişimciliğini desteklemek ve farkındalık yaratmak amacıyla düzenlenen zirve, kadınların toplumdaki etkisini güçlendirmeyi hedefleyen kolektif bir platform sunarak büyük bir başarıya imza attı.
Kadınların Başarıları Ödüllendirildi
Zirvede, toplumsal gelişime katkı sağlayan girişimci kadınlara ödüller takdim edildi. Ödül alan kadınların başarı hikayeleri, diğer girişimcilere ilham kaynağı oldu.
Ödül alan Kadın Girişimcilerden biride değerli iş insan, İTO 17. Restoran, Yiyecek ve İçecek sektörünü temsil eden komite Başkanı Ebru Koralı oldu.
TURYİD (Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği) kurucularından ve yönetim kurulu üyesi, Ebru Koralı’ 273 kişilik meclisin 8 kadın meclis üyesinden biri. Ebru Koralı 1995 yılından bu yana İstanbul gastronomi ve eğlence dünyasının yakından tanıdığı bir isim. Hayal Kahvesi Çubuklu, Yalı 77, Sade Gastronomy & Film markaları, yarattığı festival ve etkinliklerle tanınmaktadır. Şimdide Beykoz Acarkentde bulunan Ful Bistro İşetme Sahibi Ebru Koralıödül aldıktan sonra, İTO Ocak ayı Meclis Toplantısına katıldı. Bizde Meclis fuayesinde kendisini ödülü ile görüntüledik.
Kadınların girişimcilikteki rolünü güçlendirme çabası, toplumun her kesiminde yankı bulmalı ve bu tür zirvelerin sayısı artarak devam etmelidir. bu zirve, kadın girişimcilerin gelecekteki başarıları için umut verici bir adım olarak hafızalarda yer edindi.